İcra ve İflas Hukuku
İcra ve İflas Hukuku konusunu; özel hukuk ilişkilerinden doğan para ve teminat alacaklarının, borçlu tarafından ödenmemesi durumunda, alacaklının talebi üzerine, kanunda belirlenmiş sınırlar çerçevesinde, kamu otoritesi ve kuvveti yardımı ile nasıl karşılanacağından almaktadır. Borcun karşılanması ancak, borçlunun taşınır ve taşınmaz mallar ile 3. Şahıslardaki hak ve alacakları üzerinden yapılabilmektedir.
Ülkemizde, borcun tahsili ve ödenmesine ilişkin tüm usul ve esaslar, icra ve iflas kanunu ile düzenlenmiş olup; kanun gereğince alacağın tahsili için, icra ve iflas daireleri ile birlikte, İcra Mahkemeleri görevlendirilmiştir. İhtiyaç duyulması halinde başta polis olmak üzere, tüm kolluk kuvvetleri de İcra Müdürü’nün talebi üzerine cebri icrada görevlendirilebilirler.
İş Hukuku
İş ve çalışma hayatını düzenleyen kanunların tümüne iş hukuku denir. Sanayi devriminden sonra anlam kazanmaya başlayan çalışan hukukuna yönelik iyileştirici hükümler, insan haklarının giderek önemsenmesinden sonra önemli bir konu olmuştur. İş hukuku, hem çalışanı hem de işvereni koruyan ve devletle ilişkilerini düzenleyen kanundur. Kanun ile çalışan ve işveren arasındaki hükümler belirlenir ve herhangi bir uyuşmazlık halinde iki taraf arasındaki anlaşmazlık giderilir.
Ticaret Hukuku
Ticaret Hukuku Nedir? Nasıl Uygulanır?
Gelişen ticari faaliyet ve yaklaşımlardan dolayı medeni kanunun bir bölümünü ifade eden borçlar kanununun yetersiz kalkması nedeniyle özel bir hukuk alanı olarak ticaret hukuku geliştirilmek zorunda kalınmıştır. Ticaret hukuku ile uzmanlık gerektiren ve daha karmaşık hale gelen borçlara, şirket yükümlülüklerine dair hususlar teknik hesap ve kavramlarla daha net olarak açıklanır.
Ticaret hukuku neleri kapsar?
Borçlar kanununda kısmen değinilen veya boş bırakılan alanları dolduran ticaret hukuku, aynı zamanda da ticari bir işletmeyi ilgilendiren her konu hakkında kanuni bir çerçeve belirler. Ticari şirketlerin yapıları, kuruluşları hakkındaki kapsamlar, örgütlenme biçimleri, çalışma ve faaliyetlerinin nasıl sona erdirilebileceği, değerli görülen evrakların hangileri olduğu, bunlarla ilgili muamelelerin şekilleri, özel sigorta ile ilgili kapsam ve yükümlülükler ile deniz hukukuna yönelik kapsamlı bir çerçeve çizer.
Maddi ve Manevi Tazminat Davası
Tazminat Davaları Avukatı
Haksız Fiilden Doğan Zarar ve Tazminatın Belirlenmesi
Tazminat Avukatı, Tazminat hukuka aykırı bir eylem sonucunda meydana gelen maddi veya manevi zarara karşılık olarak ödenen bedel, zarar ödencesidir. Tazminat, zararların giderilmesini amacıyla sorumlu tarafından zarar görene ödenen veya mahkeme tarafından ödenmesine karar verilen parasal veya bir değer veya edimdir. A&G Hukuk Tazminat Avukatı Ankara olarak uzman kadrosu ile her türlü maddi, manevi, iftira, haksız fiil, haksız şikayet, haksız tutuklama, boşanmada manevi tazminat v.b. konularda uzman kadrosu ile yanınızdadır.
Tazminat, maddi ve manevi olmak üzere ikiye ayrılır. Maddi tazminat; hukuka aykırı davranışa maruz kalan kişinin mal varlığında oluşan eksilmenin karşılığıdır. Manevi tazminat ise; hukuka aykırı davranış ile kişilik hakları ihlal edilen kişinin çektiği acının, ıstırabın ve ruhsal çöküntünün kaşlığıdır.
Maddi Zarar Nedir? Maddi Tazminat Nasıl Belirlenir?
Maddi Zararın Kapsamı ve İspatı
Maddi zarar, zarar verici eyleme maruz kalan kişinin malvarlığında zarar verici eylem sonucu meydana gelen durum ile bu eylemden önce mevcut olan durum arasındaki farktır. Malvarlığındaki bu eksilmenin haksız eyleme bağlı ve gerçek olması gerekir.
Maddi zarar iki çeşittir. 1- Fiili zarar8Malvarlığındki aktif azalma), 2-Yoksun kalınan kar(Fiil olmasaydı malvarlığında meydana gelebilecek çoğalma)
Zarar somut ve belirlenebilir ise davacının işi kolaydır. Yoksun kalınan karın belirlenmesinde ise güçlük olabilir. Zararın gerçek miktarının tespit edilemediği durumlarda davacının ispat yükü hafiflemekte, zararın saptanması hakime kalmaktadır. Bu durumda hakim, olayların normal akışını, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, aldığı tedbirleri göz önünde tutarak zarar miktarını hakkaniyete uygun takdir eder.
Maddi Zarar Hangi Tarihe Göre Hesaplanır?
Uygulamada kural olarak, zarar verici olayın gerçekleştiği tarihe göre hesaplanır. Zararın gerçekleştiği tarih ile karar tarihi arasında ortaya çıkan zarar ise faiz ile karşılanır.
Zarardan İndirilmesi Gereken Faydalar Nelerdir?
Haksız fiil sonucu zarar gören kişinin bazen malvarlığında bir artışın meydana gelmesi de mümkündür. Bu durumda net zararı bulmak için, haksız fiil sonucu malvarlığındaki artış miktarının brüt zarar miktarından düşülmesi gerekir. Örnek: 20.000TL lik araç trafik kazası sonusu tamamen hasara uğrayıp, hurdası 5000TL’ye satılmışsa, burada hurda değeri zarardan düşülerek gerçek zarar 15.000TL olarak bulunur.
Haksız eylemlerde önce zarar(indirim sebepleri de gözetilerek) sonra tazminat hesaplanır. Örnek: Zarar miktarından karşı tarafın kusuru, sonra da sigorta tarafından yapılan ödeme düşüldükten sonra kalanının tahsiline karar verilir.
Maddi Tazminatın Belirlenmesi
Zarar belirlendikten sonra olayın özellikleri değerlendirilerek tazminatın belirlenmesi gerekecektir. TBK’nun 51.Maddesinde hâkim tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak saptanacağı belirtilmiştir. TBK’nun 52 maddesinde ise tazminattan indirim nedenleri düzenlenmiştir. Bu hususlar da dikkate alınarak maddi tazminat belirlenecektir.
Maddi Tazminattan İndirim Nedenleri Nelerdir?
- Zarar verenin kusurunun hafifliği veya ek kusuru(TBK 51/1 M)
- Zarar görenin zarara rızası(TBK 52/1M)
- Zarar görenin müterafik kusuru(TBK 52/1 m)
- Tazminat nedeniyle zarar görenin mali durumunun kötüleşmesi(TB 52/2 m)
- Olayın özelliklerinden kaynaklanan nedenler
- Umulmayan olaylar
- Zarar görenin bünyevi istidadı
- Zayıf illiyet bağı
- Hatır taşıması
Haksız eylem nedeniyle zarar gören kişiler bu zararlarının karşılanması amacıyla zarar veren aleyhine tazminat davası açabilirler. Tazminat davaları nasıl ve neden açılabilir diye merak edenlerin öncelikle hangi tür tazminat davası açacağı hususunu bilmeleri gerekir. Kişilik hakları saldırıya uğrayanlar manevi tazminat davaları açabilirken, maddi bir kayba uğranması durumunda ise maddi tazminat davası açma hakları doğar. Tazminat davalarında, dava gerekçeleri, deliller, gerek görülmesi halinde bilirkişi incelemeleri dava sonucunu belirleyeceğinden avukat yardımı alınması uygun olacaktır.